TÜRK Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, çocukları sigara dumanından korumak için aspiratör altında, kapı pencere açık şekilde sigara içmenin de yeterli olmayacağını söyledi.

Bu yıl 18 Kasım 2015 olarak belirlenen Dünya KOAH Günü dolayısıyla Türk Toraks Derneği, Antalya'da basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, bir akciğer hastalığı olan KOAH'ın sadece sigara içenlerde görülmediğini, tütün kadar zararlı olan başka sorunların da bulunduğunu söyledi. Bu noktada ortaya çıkan en önemli riskin ev içi kirleticiler olduğunu belirten Prof. Dr. Kılınç, "Özellikle kırsal kesimde, büyük kentlerin varoşlarında organik yakıtlar yakılıyor. Kırsal kesimde tezek, çalı çırpı ısınmak için yakılıyor. Bunların dumanlarını solumanın da akciğer üzerinde etkileri var" dedi.

Organik yakıtların dumanının sadece maruz kalan kişileri değil gelecek nesiller üzerinde de negatif etkisinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Kılınç, "Gebe bir kadının bebeği akciğer hastalıklarına aday olarak dünyaya geliyor. Beslenme bozuklukları, sosyo-ekonomik yapı gibi diğer çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkışında rol oynuyor. Ancak sigara katillerin ağababasıdır" diye konuştu.

Bu noktada çocukları korumak adına sadece yanında sigara içmemenin yeterli olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Kılınç, aynı ev çatısı altında aspiratör çalıştırarak, kapı pencere açarak içmenin koruyucu olmadığını da söyledi.

 

TEMİZLİK MAHZEMELERİ KOAH'A NEDEN OLABİLİR

Türk Toraks Derneği 2'nci Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu ise evde kullanılan temizlik malzemelerinin KOAH'a neden olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kalyoncu, "Kezzap, tuz ruhu gibi bizim tuvaletlerimiz ameliyathane gibi. Reklamlarda sürekli tuvaletlerdeki mikroplar gösteriliyor. Bu temizleyiciler astıma KOAH'a neden olabilir. Kirli olalım demiyoruz ama ipin ucunu da kaçırmayalım" diye konuştu. 

 

TÜRKİYE'NİN YÜZDE 57'Sİ SOBAYLA ISINIYOR

Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, Türkiye'de 28 bin insanın hava kirliğine bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini söyledi. Türkiye'de evlerin yüzde 57'sinin sobayla ısındığını belirten Akyıldız, kömür, termik santral gibi pek çok değişkenin başta akciğer hastalıkları olmak üzere ve kanser gibi hastalıkları tetiklediğini söyledi.

 

G-20'YE ORTAK ÇAĞRI

Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, 15 - 16 Kasım tarihlerinde Antalya'da gerçekleşen G-20 Liderler Zirvesi'ne temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi için zirveye bir çağrı metni gönderdiklerini söyledi. Temiz Hava Hakkı Platformu, Çevre İçin Hekimler Derneği, Greenpeace Akdeniz, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği (İMUD), Pratisyen Hekimlik Derneği, Türk Nöroloji Derneği, TEMA Vakfı, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Toraks Derneği (TTD), Yeşil Barış Hukuk Derneği, Yeşil Düşünce Derneği, Yuva Derneği imzalarının yer aldığı çağrıda iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerinde yarattığı tehditlerin son 50 yılda insani gelişme ve sağlık alanlarında elde edilen küresel kazanımları baltalayacak büyüklüğe ulaştığı belirtildi.

 

2009'DA SÖZ VERDİLER

Zirvenin şiddet, savaşlar, kıtlık, kuraklık ve bulaşıcı hastalıklar yüzünden her geçen gün daha fazla insanın yaşamını yitirdiği, eşitsizliklerin giderek arttığı, zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu koşullarda toplandığının vurgulandığı çağrıda kömürün küresel enerji bileşiminden hızla çıkarılması talep edildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "2009 yılında, G-20 ülkelerinin fosil yakıt teşviklerini sonlandırmaya söz verdiklerini tekrar hatırlatmak isteriz. Ancak maalesef, bugüne kadar bu yönde çok az ilerleme kaydedilmiş, G-20 ülkeleri geçen zaman diliminde halkın sağlığı yerine, küresel şirketlerin çıkarlarını gözetmeyi sürdürmüştür. Süreçte, küresel şirketlerin ciroları artarken, eşitsizliklere seyirci kalan hükümetlerin kar maksimizasyonuna aracı olmaktan öte bir işlev üstlenmemesi dünyayı bir felakete sürüklemektedir."

 

KÖMÜR TEŞVİKİ 24.2 MİLYAR EURO'YU BULDU

Bu yıl G-20 Dönem Başkanlığı'nı üstlenen Türkiye'nin kömürden enerji üretimine verdiği destekler ve teşviklerin halk sağlığı açısından ciddi bir endişe kaynağı olduğunun altı çizilen çağrıda, IMF'ye göre, 2015 yılında Türkiye'de kömüre verilen teşvik, ülkenin GSMH'sının yüzde 2,8'ine ulaşarak 24,2 milyar euroyu bulduğu belirtildi. Türkiye'nin, kömür santralleri yoluyla enerji üretim sürecinde, dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük üçüncü yatırımcı ülke konumuna ulaştığı belirtilirken şu ifadelere er verildi: "Bugün itibariyle Türkiye'de var olan 20'nin üzerindeki mevcut kömürlü termik santrala ek olarak 80'in üzerinde yeni termik santral yapılması planlanmaktadır. Maalesef bu yeni termik santraller, halen mevcut termik santrallerden kaynaklanan yoğun hava kirliliği yaşayan ve hava kirleticilerinin ölçümünün bile kapsamlı ve çok merkezden yapılamadığı bölgelere, örneğin Batı Karadeniz, planlanmıştır. Yapılması planlanan yeni kömürlü termik santralinin desteklenmesi halk sağlığını hiçe sayan bilim dışı bir tutumdur. Önümüzdeki dönem kömürlü termik santral sayısında artışa gidilmesi halinde, Türkiye'de kömürlü santrallere bağlı ortaya çıkacak sağlık yükü hızla yükselecektir. Halen Türkiye'de faaliyette bulunan kömür yakıtlı termik santraller nedeniyle her yıl on bine yakın ölüm, yüz binlerce sağlık kuruluşuna başvuru yaşandığı ve ekonomiye yıllık 3,6 milyar euroluk yük eklendiği unutulmamalıdır."

 

KOAH NEDİR?

Tam adıyla Kronik Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı olan KOAH, nefes yollarında mikroplarla oluşmayan iltihaplanmaya bağlı ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bu hastalığın 40 yaş üstü yetişkinlerde görülme sıklığı yüzde 15- 20'dir. Yani 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır.

KOAH yılda 2 milyon 900 bin ölüme neden olurken, hastalığı tetikleyen faktörlerin daha tehditkar hale gelmesiyle tüm dünyada 3'üncü ölüm nedeni haline geldi. Tüm ölümlerin yüzde 5.5'inden sorumlu olan KOAH, Türkiye'de solunum sistemi hastalıkları içinde en sık görülen 3'üncü ölüm nedenidir.

KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Pipo, puro, nargile gibi tütün kullanımı ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen odun, tezek, kök benzeri yakıt kullanımı, iç ortam hava kirliliği, tozlu ve dumanlı işyerlerinde çalışma hastalığın gelişimini tetikliyor.

Hastalık nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmayla kendisini gösterirken sigara içen kişiler öksürük ve balgamı kanıksamış olmaları nedeniyle doktora başvurmuyorlar. KOAH'ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan 'nefes ölçüm testi' ile kolayca konabilmektedir. Erken tanı için 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan, tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp 'nefes ölçüm testini' yaptırması gerekir. KOAH'lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır.

 

Editör: Haber Merkezi