KONYA Gıda ve Tarım Üniversitesi öğretim Üyesi ve Uluslararası Avrasya Çevre Kimyası Kongresi Başkanı Prof. Dr. Münevver Sökmen, mikroplastiklerin suya ve dolayısıyla denizlere karıştığını belirterek, balık ve canlıların bunları besin olarak algıladıklarını söyledi. Prof. Dr. Sökmen, "Hem akuatik sistemdeki canlılar, hem de bunu tüketen besin zincirindeki canlılar risk altında" dedi.

Manavgat Side'deki 5 yıldızlı bir otelde 1'inci Uluslararası Avrasya Çevre Kimyası Kongresi düzenlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve Kimyagerler Derneği tarafından düzenlenen kongreye 14 ülkeden 100'ü aşkın uzman katıldı.

 

'HER YIL DÜZENLENECEK'

KTÜ öğretim üyesi ve Kimyagerler Derneği Karadeniz Şube Başkanı Doç. Dr. Ali Alkan, kimyanın merkezi bir bilim olduğunu belirterek, dernek olarak her yıl farklı konularda çeşitli kongreler düzenlediklerini söyledi. Bu sene ilk defa düzenledikleri çevre kongresinin uluslararası nitelik taşıdığını, çeşitli ülkelerden 100'den fazla katılımcının yer aldığını anlatan Doç. Dr. Alkan, "Çevre önemli hayatımızda, çevre kimyası da hayatımızın önemli bir parçası. Bu konuda dernek olarak farkındalıkları artırabilmek anlamında farklı alt başlıkları da içerecek şekilde bir uluslararası kongre organize ettik. Bu kongre her yıl düzenlenecek ve çevre bilinciyle ilgili farkındalıkların artırılması noktasında ümit ediyorum ki önemli katkılar sağlayacak" dedi.

 

EN ÖNEMLİ KONU MİKROPLASTİKLER

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Münevver Sökmen, kongrenin en önemli konularından birinin mikroplastikler olduğunu söyledi. Mikroplastiklerin, sanayi ürünlerinin hepsinde olduğunu belirten Prof. Dr. Sökmen, "İç Anadolu'da bir kişi içtiği sigarayı yere atar, ilk yağmurda sigaranın filtresi dereye, ardından ırmağa ve nihayetinde denize kadar gider. Veya evde çamaşır makinesinde yıkanan bir elbisede pamuk ve yünün yanı sıra polimer katkı maddesi, her yıkamada belirli miktarda mikroplastik atık su vasıtasıyla doğaya çıkıyor. Bunlar aslında en basit örnekler" diye konuştu.

 

BESİN ZİNCİRİ TEHDİT ALTINDA

Mikroplastiklerin çok küçük olduğunu belirten Prof. Dr. Münevver Karabulut, şöyle konuştu:"Mikroplastikler, mikrometre boyutunda olan küçük plastik parçaları ve onun motobolitleri olduğu için herhangi bir yerden sucul sisteme girmesiyle her yere taşınabiliyor. Bunların riski, özellikle canlı sistemlerin, balık gibi sistemlerin bunu algılayamaması ve besin gibi görmesi ve dolayısıyla bünyesinde barındırması. Hem akuatik sistemdeki canlılar, hem de bunu tüketen besin zincirindeki canlılar risk altında."

 

DENİZ TUZUNDA VE BALIK TÜRLERİNDE DE BULUNDU

Son birkaç aydır mikroplastiklerle ilgili haberlerin çıkmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Münevver Sökmen, sözlerini şöyle sürdürdü:"Özellikle yapılan birkaç araştırmanın sonuçları da yayımlandığı için daha sıkça duyacağız böyle bir riski. Özellikle deniz tuzunda mikroplastiklerin bulunduğu, bazı balık türlerinde mikroplastiklerin bulunduğuyla ilgili bilimsel raporlar yayımlanmaya başladı. O nedenle biz de bu konuya dikkati çekmek istedik. Hem Akdeniz, hem de Karadeniz kıyısı bu tür kirlenmeye çok açık olduğu için dolayısıyla bu kongre de bir başlangıç olur, bu anlamda bir farkındalık oluşturmuş oluruz. Bu konuda kongremizde ilk kez Türkiye'de bulunan çok değerli bir davetli konuşmacımız vardı. Fransa'dan profesör Francois Galgani. Sunumunda da detaylı olarak yaptıkları çalışmaları anlattı." DHA

Editör: Haber Merkezi