BURDUR Gölü kıyısında, 240 kilometrekaredeki mermer ocakları ve habitatı bozulmamış 2 alanda, karşılaştırmalı bilimsel araştırma yapıldı. Araştırma sonucu mermer ocaklarının habitatı yok etmesi, parçalaması ve bozması nedeniyle o bölgede yaşayan memeli türlerin olumsuz etkilendiği ve popülasyondaki birey sayısının düştüğü tespit edildi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) orman endüstri mühendisi Tamer Yılmaz, Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tamer Albayrak'ın danışmanlığında, 'Mermer Ocaklarının Yaban Hayatı Üzerine Etkisinin Fotokapan Yöntemiyle Araştırılması' konulu yüksek lisans tezinde, Burdur'da mermer ocaklarının yaban hayatına etkilerini ele aldı. Prof. Dr. Albayrak, yüksek lisans tezinin, mermer ocaklarının memeli faunasına etkisinin araştırıldığı geniş kapsamlı ilk sistematik bilimsel çalışma özelliği gösterdiğini söyledi. Özellikle habitatın yok olduğu ve parçalandığı mermer ocakları alanı ile yakınındaki habitatı bozulmamış alanların memeli faunasına ilişkin 240 kilometrekarelik alanda yapılan fotokapan çalışması 1 yıl sürdü. Mermer ocaklarının yoğun olduğu Burdur'da, çalışmanın 120 kilometrekarelik kısmı 51 ocağın bulunduğu alanda yapıldı.

 

57 BİN 547 FOTOĞRAF VE VİDEO

Mermer ocaklarının memeli faunasına etkilerinin araştırıldığı çalışmada, toplam 20 fotokapanla 4 bin 734 fotokapan gün gözlemi sonucu 12 memeli türüne ait 57 bin 547 fotoğraf ve video görüntüsünden 16 bin 995 kayıt değerlendirildi. Çalışmanın hedef türleri kurt, çakal, tilki, vaşak, yaban domuzu ve yabani tavşan olarak belirlendi. Kaya sansarı, gelincik, porsuk, kirpi gibi kayıtlara da rastlanılan çalışmada ayrıca kuş, insan, araç, sürü, köpek ve diğer türlerden de 441 kayıt elde edildi.

 

İLGİNÇ SONUÇLAR

Araştırmada habitatın yok olduğu ve parçalandığı mermer ocakları alanıyla doğal alanın hedef türler açısından karşılaştırılması yapıldı. Kurt, tilki, yaban domuzu ve vaşak, kayıt sayısı bakımından istatistiksel olarak kontrol alanında daha fazla çıktı. İnsan aktivitelerinin olduğu bölgelerde daha fazla olduğu bilinen çakal ve yabani tavşan ise istatistiksel olarak mermer ocakları alanında daha fazla belirlendi. Sonuç olarak mermer ocaklarından kaynaklı habitat yok olması ve parçalanmasının memeli türlerini olumsuz yönde etkilediğinin tespit edildiği belirtildi.

 

YABAN HAYATININ KORUNMASI İÇİN YASAL DÜZENLEME

Çalışmada, ilgili devlet kurumlarının herhangi koruma statüsü bulunmayan ancak biyolojik çeşitlilik açısından önem arz eden alanları da belirleyerek, bu alanlarda özellikle yaban hayatını tehdit edecek şekilde madencilik çalışmalarının önüne geçecek yasal düzenleme yapılması gerektiği vurgulandı. İlk defa madencilik gibi faaliyetlere açılacak sahalarda habitat bölünmeleri ve yaban hayvanların yaşam alanının daralmasını önlemek için izin verilen faaliyet sahaları arasında koridorlar bırakılması da istendi.

 

EKOLOJİK KÖPRÜ VE GEÇİTLER YAPILMALI

Mermer sahalarına ulaşım ve mermer taşımasında kullanılacak yollar, enerji nakil hattı gibi habitatı bölen faaliyetlerin gerekli olduğu alanlarda yaşayan türlerin ihtiyacı ve biyolojisine uygun noktalara ekolojik köprü ve geçitler yapılması da önerildi. Mermer ocaklarında pasa yani atıkların yamaçtan direkt dökülmesinin habitatın yok olmasında başat rol oynadığı, pasaların belirlenen bir yere taşınarak dökülmesinin habitat kaybını azaltacağı belirtildi.

 

GÖZLEM VE KONTROL ÖNERİSİ

Alanda yaşadığı tespit edilen hassas türler, nesli tehlike altında ya da koruma altında olan türler için faaliyet süresince fotokapan cihazlarla izleme çalışmaları yapılarak türlerin faaliyetlerle ilişkisinin gözlemi ve kontrolünün hem bölge yaban hayatının takibi hem de yasa dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi açısından önemli olduğu dile getirildi.

 

HABİTATLARIN BÖLÜNMESİNE İZİN VERİLMEMELİ

Terk edilen madencilik sahalarının yaban hayatına uygun rehabilitasyonu istenerek, hassas, nesli tehlike ve koruma altındaki türlerin yaşam alanında yapılmak istenen madencilik faaliyetleri için havza bazlı analizler ve değerlendirmeler yapılması, alternatif havzalar ya da maden sahaları mevcut ise bu sahalarda habitatların bölünmesine izin verilmemesi gerektiği belirtildi. Çalışma saatleri ve mevsimi, gürültü eşiği, gündüz-gece mesaisi, alanda kullanılan ışık kaynaklarının miktarı ve şiddeti gibi türe özgü tespit edilecek kriterlerin belirlenmesi ve özel şartlar altında faaliyete izin verilmesi gerekliliği de vurgulandı.

 

YASA DIŞI AVCILIK DA TEHDİT OLUŞTURUYOR

Fotokapanlı çalışmada, mermer ocaklarının olduğu alanda 79 avcı, kontrol alanında ise 114 avcı tespit edildi ve kaçak avcılıkla ilgili sorunlar da ortaya konuldu. Mermer ocaklarının habitatı yok etmesi, parçalaması ve bozması nedeniyle o bölgede yaşayan memeli türlerini olumsuz yönde etkilediği ve popülasyondaki birey sayılarının düşmesine neden olduğu tespit edildi.

Yasa dışı avlanmanın da yaban hayatı için tehdit olarak belirlendiği saha çalışmasında, tüfekle vurulan vaşak da bulundu. Öneride, 'Koruma altındaki türlerin avlanması, belirlenen esas ve usullere aykırı avlanma, otomatik, yarı otomatik, pompalı gibi tüfekle haznesi iki fişek alacak şekilde sınırlandırılmamış silahlarla avlanma, gece far yardımıyla avlanma gibi av hayvanlarının günlük avlanma limitlerine uymadan avlanma, avlanma zamanı dışında avlanma, avcılıkla ilgili belli başlı sorunların başında gelmektedir' denildi.

 

EVCİL KÖPEKLER VE AV KÖPEKLERİ DE TEHDİT EDİYOR

Fotokapan görüntülerinde ormanlık alana bırakılan başıboş evcil köpekler ile av köpeklerinin de yaban hayvanları için önemli tehdit olduğu belirlendi. Yaban hayvanlarına saldırdığı, özellikle yabani tavşanların yavrulama dönemlerinde yavruları yediği, keklik yuvalarındaki yumurtaları yediği yönünde bilgiler edinildi. Bu nedenle yasa dışı avcılığı azaltacak denetimlerin artırılmasının önemi vurgulandı. Ayrıca yaban hayatı konusunda her yıl özellikle köyler başta olmak üzere halkın bilgilendirilmesi, okullarda öğrencilere yönelik eğitim programlarının önemine işaret edildi. DHA

Tamer ALBAYRAK

Kurt


Vaşak


Yaralı Vaşak

 

 

Editör: Haber Merkezi