Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu gıda israfıyla mücadele kapsamında çalışma yapıyor.

Eko-Okul projesi kapsamında Sosyal Bilgiler öğretmeni Seda Apaydın öğrencileriyle birlikte gıda israfının önlenmesi için yoğun bir çabanın ve çalışmanın içine girdiler.

Gıda israfının önlenmesi çalışması hakkında Sosyal Bilgiler Öğretmeni Seda Apaydın şu bilgileri verdi; “Yaşam kaynağımız olan gıdalara karşı nasıl da hoyrat ve acımasız olduğumuz, gıda israfı konusunda hangi boyutlara ulaştığımız istatiksel verilerle ortaya çıkıyor. Günümüzün belki de en büyük ve bir o kadar da ciddiye alıp önemsemediğimiz sorunu maalesef gıda israfı ve etkileri.

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde bir yıl içinde 214 Milyar Liralık gıda israfının yapıldığı, günlük bazda yaklaşık 5 milyon ekmeğin çöpe atıldığının tespit edildiği belirtilmektedir. Bu rakam hayli korkunç durmaktadır.

Nüfusun her yıl kayda değer oranda arttığı günümüzde, sanayileşme ve teknoloji çağı ile birlikte hızla gelişen ve değişen dünyada, çeşitliliğin ve alternatif seçeneklerin çoğalması nedeniyle, bilinçsiz tüketimin artmasına paralel olarak, gıda israfındaki artış, devasa boyutlara ulaşmış durumdadır. Bununla birlikte aynı dünyayı ve hatta aynı mahalleyi birlikte paylaştığımız bir kısım insanların açlık sınırının çok altında yaşamaya çalışması da oldukça düşündürücü bir hal almıştır.”

Gıda İsrafına Neden Olan Etkenler Nelerdir?

“Bilinçsiz tüketim anlayışı, satış ve pazarlama sektöründeki ilerlemeler, ürün cazibesinde artış, albenili reklam etkisi, beslenme kültüründeki eksiklikler, sosyal ve kültürel faktörler gibi nedenlerle gereksiz, amaçsız ve yararsız şekilde edinilmiş, ihtiyaç fazlası olan tüketim malzemelerinin geri dönüşümünün sağlanamaması da, problemin çözümü için ayrı bir handikap oluşturmaktadır.”

Gıda İsrafının Önlenmesi İçin Neler Yapılabilir?

“Dünyada ve elbette Türkiye’de yemek israfı sorunun önüne geçilebilmesi için, tüketim amacıyla, ancak ihtiyaç fazlası olarak alınan ve bu nedenle potansiyel israf adayı olan gıdaların edinimine yönelik bilinçli tüketim kültürünün daha ilk çağlardan itibaren bir kültür anlayışı olarak öncelikle yerleştirilmesi gerekmektedir. Gıda israfı sorununun çözümüne yönelik kampanyalara, eğitim ve teşviklere ağırlık verilmesi halinde de israf oranlarında kayda değer bir azalma olduğu gözlemlenmiştir. Geri dönüşümü mümkün olanlar için geri dönüşüm alternatifleri değerlendirilmeli, en kötü ihtimalle, geri dönüşümü mümkün olmayan ihtiyaç fazlası gıdaların sahipli veya sahipsiz hayvanlara yiyecek olarak değerlendirilmesi de ayrıca düşünülmelidir.

Sonuç olarak, etrafımızda çöpten ekmek toplayarak yaşamaya çalışan insanların yaşadığı bir dünya, gıda israfının ulaştığı boyut itibariyle gerçek anlamını yitirmiş bir dünyadır.”

Haber: Osman Türkçe

Editör: Haber Merkezi