Foto Galeri WebTV
AYYILDIZ TOROS | Bir Garip Hâl…
 
 
Bir Garip Hâl…
27.12.2019 11:10:00
Döndü Çolak -Mavice
  dondu551@hotmail.com

Sarıkamış Harekatının 105. Yılında, kar altında şehit olan Mehmetçiklerimizi anarken bir haber düştü ajanslara. Ana haberlerin bir bölümünde vatanı için karda donmuş şehitlerimize göz yaşı dökerken, diğer haberde şaşkınlıktan yüreğimiz yerlere düştü.

Antalya’da bir mağazanın indirimli satışa sunduğu battaniye ve yorganları almak için bazı vatandaşlar birbirini ezdi. Birbirini ezdi ifadesi, kalabalığı sayısal anlama abartmak için kullanmamışlar. Bildiğimiz ve dahi videolarda olay anını izlediğimiz haliyle ‘ezmişler’. Aynı battaniye ve yorgan için kadın-erkek, genç-yaşlı tartışmışlar. Hatta bir çift el fazla olsun, çift kişilik battaniyeyi almalıyım diye çocukları ile birlikte gelen aileler var. Mağazanın görevlileri o denli rahatsız oluyor ki bu iç karartıcı andan, “abovvv” diyerek duyuluyor sürekli videoda. Bu tür haberleri izlemek içime kasvet verdiğinden hemen geçmek isterim ama şaşkınlıktan bakakaldım. Bir ucuz battaniye için bu denli izdihamın içinde kalmak için kıtlıkta ya da savaşta olmamız lazım. Antalya’mızda hamdolsun kıtlık, kıtlığı iliklerimize kadar hissedecek soğuk da yok ama “ucuz mal alma izdihamı” ulusal haber kanallarında. Bir asır evvelinin Aralık’ında donan şehitlerin torunları, iki bin on dokuzun Aralık’ın da üçüncü, beşinci, onuncu battaniyeleri stoklama izdihamında.

Yüzlerine bakıyorum izdihamdakilerin, ilk aklıma gelen ‘Ben yapar mıyım?’ sorusu. Avcı, toplayıcı zamanında yaşıyor olsaydım, bir bulduğumu bir daha bulamayabileceğim endişesi olsaydı: evet ben de kapışanlar arasında olabilirdim. Ya da kutuplarda yaşayıp illa ısınma sistemim o battaniyeyi almak olsaydı: Evet, kesinlikle önümdeki kişi anlaşma yolunu seçmiyorsa, kaplan gücüne bürünebilirdim. Peki, giyimlerinden ne avcı toplayıcı(!) ne de kıtlıkta olduğu anlaşılan bu kişilerin psikolojisi ne olabilir. Bu olaya sempati beslemesem de empatiyle yaklaşmalıyım ki, kalbimin kabul etmediği bu görüntüleri aklıma anlatmalıyım. Anlatmalıyım ki, hafızamda ‘anlamsız’ görüntü olarak yer etmesinler. Zira, bir tarafta bembeyaz karı battaniye yapanlar, öte tarafta battaniyeye sahip olma yolunda izdihama sebep olanlar.

Lüks ürünlerin bazı sebeplerle belli zaman içinde ‘indirim (!) yapması reklam stratejisi. 5 liralık ürünü, 4 lira 99 kuruş almak (her ne kadar kasada tam beş lira ödesek de)başarı vesilesi. Evet o ürünü indirimden aldım psikolojisi rahatlığı. Alışveriş yapılırken salgılanan mutluluk hormonu. Avcı toplayıcı atalarımızdan bize miras kalan ‘kıtlık var’ dürtüsü. Gördün, al. Alamayabilirsin bir daha. Zaten ay sonunda bitiyor, bak herkes alıyor, eksik kalmamalıyım. Ben sahip olmalıyım.

Evet evet. Sahip olma dürtüsü bu izdihamın açıklayıcılığı. Evet evimde ihtiyaç fazlası olsa da ‘fazla mal göz çıkarmaz.’ Benim olsun, önümdekinin -belki de gerçekten ihtiyacı olanın- değil. Başka ne ile açıklanabilir; mağaza sahibinin bir kişinin bir tane alma hakkı var demesine rağmen ikişer, üçer tane kapışmaları bazı vatandaşlarımızın.

Ben düşünüp kalmışken haberler bitmiş, Sarıkamış Harekatını anma programı başlamıştı. Bir garip hayat. Zihnimde o battaniyelerin hepsini birer birer donan şehitlerimizim üzerine örttüm. Kalbimin kabul etmediği izdiham haberini, aklımla açıklayarak zihnimin dehlizlerine gönderdim.

 

 

 

 

Döndü Çolak -Mavice
Karıncaları Ezmeyen, Ağaç Dalları Kırmayan Çocukla