SAĞLIK

Kalp Kapağı Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Dr. Tamer Bakalım, ''Yorgunluk, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, bacaklarda şişlik, emboli (pıhtı atması), felç ve ritim...

Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü'nden Dr. Tamer Bakalım, ''Yorgunluk, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, bacaklarda şişlik, emboli (pıhtı atması), felç ve ritim problemlerinin kalp kapağı hastalıklarının başlıca belirtileri olduğunu vurguladı.

Dr. Tamer Bakalım yaptığı yazılı açıklamada, kalp kapağı hastalıklarının özellikle Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada, gerek yaşam kalitesine, gerekse yaşamın kendisine karşı ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Tüm ölümlerin yüzde 1-2'sini kalp kapağı hastalıklarının oluşturduğuna işaret eden Bakalım, koroner kalp hastalıklarına eşlik eden kalp kapağı hastalıklarının, rahatsızlığın boyutunda artışa yol açtığını bildirdi.

Kalp kapağı hastalıklarının zemininde oluşan kalp yetmezliklerinin, kalp atışlarında düzensizliklerin yaşam kalitesinin düşmesinde en büyük etken olarak görüldüğüne dikkati çeken Bakalım, yorgunluk, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, bacaklarda şişlik, emboli (pıhtı atması), felç ve ritim problemlerinin ise kalp kapağı hastalıklarının başlıca belirtileri olduğunu vurguladı.

Kalp kapak hastalıklarında en önemli noktanın teşhis olduğunu ifade eden Dr. Bakalım, çocukluk çağında geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında gelişen akut eklem romatizmasının kapak hastalıklarının en sık sebebi olduğunu belirtti. Dr. Bakalım açıklamasında şu bilgilere yer verdi:  ''Geri kalmış ülkelerde daha fazla gözlenirken, gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı giderek azalmaktadır. Kalp içinde enfeksiyon oluşması, kalp kası hastalıkları, tansiyon yüksekliği (Hipertansiyon), mitral kapakçıkların kalp hareketleriyle sol atriuma geri kaçmasıdır. Toplumda yüzde 2-3 oranında gözlenir. Ancak cerrahi girişim gerektirenlerin oranı yüzde 5'ten azdır. Kalp krizi sonrası iskemik kalp hastalıkları, fibrokalsifik dejenerasyon (daha çok ileri yaş gurubunda etkendir) ve kapak anulus genişlemesi (bağ dokusu hastalıkları, aort anevrizmalar, tümörler, bazı ilaçlar) kalp kapak hastalıklarının en bilinen nedenleridir.

Tanı konulduktan sonra artık sıra tedavi ve takip sürecine gelir. Takip için belli aralıklarla ekokardiografi işlemi tekrar edilir. Tedavi seçenekleri arasında ilaçla tedavi ve girişimsel tedavi yer alır. Kimi zaman bu iki seçeneğe aynı anda başvurulabilir. İlaç tedavisinde anlaşılması gereken esas, ilaçların kapaktaki mekanik rahatsızlığın kendisini ortadan kaldırmayacağıdır. Ancak kapak rahatsızlığının kalp üzerindeki olumsuz etkileri ilaçla büyük oranda engellenebilir. Kalp kapak hastalığı zemininde gelişen kalp yetmezliklerinin ve ritim bozukluklarının tedavisinde de çoğu zaman ilaç tedavisi tek başına yeterli olur.

Girişimsel yöntemlerde, girişimden kasıt genel olarak cerrahi ve kateter yolu ile yapılan balon işlemidir. Kapak yapısında fazla kireçlenmenin yer almadığı kapak darlıklarında etkin bir girişim yöntemi katater yöntemi ile yapılan balon işlemidir. Bu işlem daha çok mitral ve pulmoner kapaklar için uygulanmaktadır.

Cerrahi yani ameliyat gündeme geldiğinde yapılan şey genel olarak kapağın tamir edilmesi, bu mümkün olmuyorsa bozuk kapağın çıkartılıp yerine protez, yapay bir kapak takılmasıdır.''

 

''Kalp Kapak Tamiri'' Önemli Bir Seçenek    

Dr. Bakalım, kapak tamirinin, daha çok kaçak oluşan, kapak yapısında fazla kireçlenmenin olmadığı mitral ve triküspit kapaklara başarı ile uygulandığını bildirdi. Mitral kapak hastalıklarının da bir çok merkezde kapağın değiştirilmesi ile tedavi edildiğini anlatan Bakalım, son 10 yıldır özellikle yurt dışında kapak tamirlerinin çok daha fazla yapılır hale geldiğini söyledi. Türkiye'de mitral kapak tamirlerinin az sayıdaki merkezde ve az sayıdaki kalp cerrahı tarafından yapıldığını ifade eden Dr. Tamer Bakalım, şu ifadelere yer verdi: ''Ancak özellikle romatizmal kapak hastalıklarında tamir yapıldığında hastalığın ilerlemesi nedeniyle kapağı yapısında tekrar bozulması görülebilir. Bu durumda hastanın ikinci bir ameliyat geçirmesi gerekir. Bu işlemin yapılamadığı durumlarda kalp kapakları protez kapaklarla değiştirilir. Kişinin özelliğine göre tamamen metalik kapaklar ya da kısmen organik madde içeren biyoprotez (hayvan dokusu kökenli) kapaklar kullanılır. Metalik kapak protezi takılan hastalar ömür boyu kanamaya meyil yapan ilaçlar kullanmak zorundadır. Bu ilaçlara bağlı olarak hastalar çok ciddi sorunlar yaşayabilmektedir.''