Emekliler yurt dışına para kaçırmazlar, emekliler ihalelere girmezler, emekliler balya balya paralarını bir kenara tutmazlar, böyle bir şansları da aldıkları maaşlara göre zaten yok. Türkiye Cumhuriyeti emeklisi aldığı maaşını, ailesine, toplama, devletine ve milletine harcar. Ekonominin çarklarının dönmesine, toplumun huzuruna katkı sağlar. Türkiye'de gündemden düşmeyen konulardan birisi de emekli maaşları ve emeklilerin geçim derdi. 2022 yılı itibariyle Türkiye'de emekli sayısı 13 milyon 650 bine yaklaştı. Türkiye'de emekliler (dul, yetim 65 yaş maaşı hariç) 2022 yılı haziran ayı itibariyle 2 bin 500 TL'den başlayıp çeşitli kademelerle yükselen emekli maaşlar alıyorlar. Türkiye'nin emeklilerinin aldıkları bu paraları ne yaptıkları konusuna gelirsek. Devletine, vatanına, milletine, ailesine, toplumuna düşkün; toplumun temel direkleri, olmazsa olmazları olan emekliler yıllarca prim ödeyerek hak kazandıkları emekli maaşlarını aldıkları zaman bunları yine, ekonomiye, ailelerine ve topluma harcıyorlar. Emeklileri paralarını nerelere harcadıkları ile ilgili yapılan araştırmalar var. Bunun dışında kendi gözlemlerimiz var. Herkes ailesindeki emeklilerin paraların nereye harcadığını rahatlıkla görebiliyor. Bizim emeklilerimiz paraları yurt dışına kaçırmıyorlar! Bizim emeklilerimiz paralarını (büyük bir çoğunluğu) faizlere koyamıyorlar, çünkü o kadar para kazanmıyorlar. Maaş günü gelip de maaşını alan emekliler öncelikle borçlarını ödüyorlar. İlk olarak kredi kartlarına, bankalara olan borçlarını ödüyorlar. Sonrasında esnaflara veya el borçları varsa onları ödüyorlar. Emekliler yine kalan paraları olursa esnaflara, marketlere giderek; yiyecek, içecek, giyim, ilaç, temizlik vb. temel ihtiyaçları için harcıyorlar. Pandemi sürecinde ve ekonomik kriz ile birlikte gençler ailelerinden destek aldılar. Önceki yıllarda da bu destekler emekliler tarafından çocuklarına torunlarına veriliyordu. İşte bahsettiğimiz diğer bir emeklilerin harcama kalemi ise bu. Emeklilerimiz aldıkları maaşlardan çocuklarına, torunlarına, yeğenlerine ve yakınlarına destek oluyorlar. Bu desteklerin azımsanmaması lazım, bu desteklerle gençler hayatlarına idame ettirmeye çalışıyorlar. Bunların dışında biraz fazla maaş alan emekliler kıt kanaat bazen yazlıklara, bazen yaylalara, bazen kaplıcalara gidebiliyorlar. Kısacası baktığımız zaman 13,5 milyonu aşkın emekli vatandaşlar maaşlarını aldıkları gün bütün bu paraları Türk toplumuna, Türk ekonomisine kanalize ediyorlar. Böylelikle, emekliler ekonominin çarklarının dönmesini sağlıyorlar, çocuklarına torunlarına yakınlarına yeğenlerine verdikleri harçlıklarla onlara destek oluyorlar. Sözü fazla uzatmadan bütün siyasilere, iktidara, muhalefetine ve toplumun farklı kesimlerine emeklilere farklı bakış açısı olanlara olmayanlara sözümüz şu: Emekliler toplumun olmazsa olmazları toplumun ayakta tutan dinamiklerin başında gelir. Emekliler yurt dışına para kaçırmazlar emekliler ihalelere girmezler emekliler balya balya paralarını bir kenara tutmazlar, böyle bir şansları da aldıkları maaşlara göre zaten yok. Bu sebeple emeklilerin talep ettikleri insanca yaşamak için talep ettikleri askeri maaşları emeklilere en iyi şekilde vermek gerekiyor. Çünkü emeklilere sadaka verilmiyor, zekat da verilmiyor emekliler çalışma hayatları boyunca devlete ödedikleri primlerin karşılığını alıyorlar. Şunu hiçbir zaman unutmayın emekliler topluma yük değil toplumun ekonomisine, sosyal barışına katkı sağlayan ve toplumu bir arada tutunmasına katkı sağlayan ögelerden biridir. Bunlar için emeklilere en iyi şartta yaşamaları için muasır medeniyet seviyesinde maaş verip iyi şekilde yaşamalarını sağlamalı ve emeklilerin ikinci, üçüncü işlerde çalışmanı gerek kalmamalı. Emekli vatandaşlarımızı hayatlarının ikinci baharında en güzle şekilde yaşatabilmeliyiz.