Şafak Erdoğan; “Köy Enstitülerinin kuruluşunun 74. Yılında bu büyük fikri ortaya koyan ve gerçekleştirenleri saygı ve sevgiyle anıyoruz.”

Eğitim İş Sendikası Serik Temsilciliği Başkanı Şafak Erdoğan, Köy Enstitülerinin kuruluşunun 74. Yılı sebebi ile bir açıklama yaptı.

Cumhuriyetin aydınlanma devriminin en büyük projesinin, Köy Enstitüleri olduğunu belirten Eğitim İş Sendikası Serik Temsilciliği Başkanı Şafak Erdoğan şunları söyledi; “Köklerini Cumhuriyetten, Ebedi Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten alan Eğitim İş Sendikası olarak.  Köy Enstitülerinin kuruluşunun 74. Yılında bu büyük fikri ortaya koyan ve gerçekleştirenleri saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Eğitim İş Sendikamız; başta Köy Enstitülerini kapatan zihniyet olmak üzere, Cumhuriyet Aydınlanmasının önündeki tüm engellere karşı mücadelesini büyüterek sürdürmektedir. Türkiye’nin en etkili sendikası olmak yolunda emin adımlarla ve kararlılıkla mücadelesine devam etmektedir. Serik Temsilciliğimizde İlçemizde örgütlü 368 üyesi ile bu büyük yürüyüşe destek vermektedir.

Eğitim-İş olarak amacımız; Köy Enstitülerinin felsefesi, heyecan ve ruhunu okullarımızda yaşatmak, tüm yurtta cumhuriyetin, aydınlanmanın ateşini yeniden yakmak, ülkemizin geleceğine umut ve ışık olabilmektir.

Cumhuriyeti kuran çağdaş aydın kadrolar, eğitimin ve kalkınmanın, öncelikle ‘Köylü milletin efendisidir.’ anlayışı ile köylerden başlaması gerektiği fikrini benimsemişlerdir. Cehalete karşı açılan savaşta zeki köy çocuklarının eğitilmesi önemli bir yer tutmuştur.

Türkiye’nin içinde bulunduğu o günkü koşullarda Köy Enstitüleri muhteşem bir proje olarak uygulamaya alınmış, Hasan Ali Yücel’in çağdaş bakanlık anlayışı, İ. Hakkı Tonguç’un ilerici, toplumcu anlayışıyla, Hasanoğlan’da yakılan ateş, Cılavuz, Beşikdüzü, Çifteler, Düziçi gibi Köy Enstitülerinde yıldız gibi çoğalarak ve parlayarak bütün ülkeyi aydınlatmaya başlamıştır.”

“UNESCO Bu Modeli Gelişmekte Olan Ülkelere Tavsiye Etmiştir.”

“Köy Enstitülerinde çocuklara bilgi vermek yerine bilgiye nasıl ulaşabilecekleri ve ulaştıkları bilgileri nasıl kullanacakları öğretilirdi. ”İş içinde, iş aracılığıyla, iş amaçlı eğitim” eğitim sürecinin içindedir. Köy Enstitüsü davası halkı ilköğretimde geçirme davası değil, insani değerleri geliştirme ve bir ulus olma davası idi. Bu okullar şehirlerimiz ile köylerimiz arasındaki uçurumların üzerine atılmış köprülerdi.

Hasan Ali Yücel’in ‘Bu bizimdir, kimseden almadık; bizden alsınlar.’ diyerek milli ve özgün bir proje olduğuna işaret ettiği Köy Enstitüleri, pek çok yabancı bilim adamının da dikkatini çekmiş, akademik çalışmalara konu olmuştur. UNESCO da bu modeli gelişmekte olan ülkelere tavsiye etmiştir.

Bu günlerde Milli Eğitim Bakanlığımızca hazırlanan Müfredat Değişikliklerinin kapsam ve içeriğini merakla bekliyoruz. Umarız aydınlanmadan, cumhuriyetten yana değişiklikler olur. Köy Enstitüleri milli proje olarak yeniden, günün koşulları ile revize edilerek Büyük Türk Ulusuna Eğitim Dünyasına kazandırılır.”

Haber: Osman Türkçe

               

Editör: DÖNDÜ ŞAHİN