CHP Serik İlçe Kadın Kolları Başkanı Hülya Yedek; “Ülkemizde
1 Ocak 2022 ile 1 Kasım 2022 arasında ise 202’si şüpheli olmak üzere en az 482
kadın öldürüldü.”
CHP Serik İlçe Kadın Kolları Başkanı Hülya Yedek 25 Kasım Kadına
Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü sebebi ile bir basın
açıklaması yaptı.
Açıklamasında neden 25 Kasım’ın kadında şiddet konusunda
uluslararası mücadele günü olarak seçildiğinin tarihsel gelişimin anlatan
Yedek, CHP olarak ‘İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden kadınların can simidi olan
İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediklerini, iktidara geldiklerinde İstanbul
Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacaklarını belirtti.
“Kelebekler’in Onurlu
Direnişi”
Yedek, açıklamasında şunları söyledi; “Bugün, 25 Kasım
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Dünya çapında şiddete
karşı dayanışmayı yükseltme, mücadeleyi büyütme ve şiddet nedeniyle yaşamını
kaybeden kadınları saygıyla anma günü. Bu nedenle örgütümüzle birlikte, 81
ilde, 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz. Tarih sayfalarında
bugünü özel kılan ve sorumluluk yükleyen onurlu bir mücadele hikayesi var.
Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten diktatör, halka baskıyı, zulmü ve ölümü reva
görüyordu. Ülkede insan hakları ve demokrasi askıya alınmıştı. Tarihe adını
“kelebekler” olarak yazdıracak üç kız kardeş, yaşananlara “Dur!” demek için
mücadele meşalesini yaktı. İşkencelerin ayyuka çıktığı bir süreçte,
örgütlenmenin tek çözüm olduğunun bilinciyle hareket ettiler. Direnişin simgesi
olan “Mirabal Kardeşler” defalarca tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu.
Diktatör tarafından açıkça hedef gösterilmelerinden 23 gün sonra, takvimler 25
Kasım 1960’ı gösterdiğinde; üç kız kardeşin arabası yolda durduruldu. Önce
tecavüze uğradılar, sonra da öldürülüp uçurumdan aşağı atıldılar. Diktatör,
“kelebekler”den kurtulduğunu sandı. Oysaki onların uçurumun kenarında çırptığı
kanatlar, büyük bir rüzgâra dönüştü ve diktatörlüğü yıktı. 1999 yılında
Birleşmiş Milletler bugünü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele
Günü ilan etti.” Biz kadınlar dünyada ve Türkiye’de şiddet sarmalına karşı
sesimizi yükseltiyoruz. “Kelebekler”in onurlu direnişine sahip çıkmaya ve
mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz.”
“2022’de 202’si
Şüpheli Olmak Üzere En Az 482 Kadın Öldürüldü”
“Ülkemizde yaşayan kadınlar, en temel hak olan yaşam hakkı
için direniyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana kadın
cinayetleri sistematik olarak arttı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız
Platformu’nun verilerine göre, 2002 yılında 66 kadın cinayeti işlenmişken, 2021
yılında 217’si şüpheli olmak üzere 497 kadın hayattan koparıldı. 1 Ocak 2022
ile 1 Kasım 2022 arasında ise 202’si şüpheli olmak üzere en az 482 kadın
öldürüldü. Şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır!
Malatya’da 14 yaşındaki Elif Gültekin’in intihar ettiği öne
sürüldü. Savcılık soruşturmayı yeniden başlattığında, Elif’in töre cinayetine
kurban gittiği üç yıl sonra anlaşıldı. Eskişehir’de evinin bodrumunda ölü
olarak bulunan 41 yaşındaki iki çocuk annesi Beyhan Biçer’in intihar etmediği,
evli olduğu Ercan Biçer tarafından öldürüldüğü ise iki yıl sonra ortaya çıktı.
Değerli Basın Mensupları,
Bizler “Kadın cinayetlerini durdurun!” diye haykırırken,
eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “Her kadın
cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her şüpheli
ölüm de kadın cinayeti değildir” demekle yetindi. Çocuğa yönelik tecavüzde
“çocuğun rızası”ndan bahseden Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı oldu. İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu, öldürülen kadınlardan sadece “sayı” olarak bahsetmeye devam
etti. Yetti mi? Hayır! Şimdiki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık,
“2021’in ilk 10 ayında 242 ve 2022’nin ilk 10 ayında 225 vaka var. 2022’de
yüzde 7 bir azalış görülüyor’ dedi. Yanık’ın açıklamasında bir de itiraf vardı:
“Kadın cinayetlerinin yüzde 8’i koruma kararı altında yaşanıyor!”
“Her Kadın Bir
Hayattır”
“Kadınları koruyamayan, şiddeti tolere edilebilir bulan,
öldürülen kadınları sadece sayı olarak nitelendiren zihniyete bir kez daha
sesleniyoruz: “Her Kadın Bir Hayattır!” Edanur Demir, öldürüldüğünde 17
yaşındaydı. Antalya’da bir kafede çalışıyordu. Semih Melih D. tarafından
öldürüldü. Sanık ifadesinde "Tabanca ile şaka yapmak istedim” dedi. Nasıl
bir şakaysa, namluyu Edanur’un başına doğrultmuştu! Sıla Şentürk,
öldürüldüğünde 16 yaşındaydı. Ailesinin defalarca karakola giderek şikayetçi
olduğu, 10 ayrı suçtan sabıkası olan Hüseyin Can Gökçek tarafından öldürüldü.
Hasret Dalkoparan, öldürüldüğünde 20 yaşındaydı, 1,5 yaşında çocuğu vardı ve 5
aylık hamileydi. Katili, dini nikahla birlikte olduğu Ozan Dum idi. İsimlerini
tek tek saymanın günler süreceği binlerce kadın katledildi! Bu kadınlar sayı
değildi, hayatın ta kendisiydi. Anne, evlat, abla, kız kardeş, arkadaş,
öğretmen, doktor, mühendis, hemşire, karşı komşu… Yaşamdan koparılan kadınların
arkasında gözü yaşlı anneler, babalar, çocuklar kaldı. Kimimiz öğretmenini,
kimimiz doktorunu, kimimiz sırdaşını, kimimiz akrabasını sonsuzluğa uğurladı.”
‘Kadın Cinayetleri
Politiktir!’
“O nedenle bugün 81 il, 973 ilçede kadın erkek tek ses
olduk, haykırıyoruz: ‘Kadın Cinayetleri Politiktir!’ İktidarın kadını yok sayan
politikalarına karşı, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kadınları güçlendiren
eşitlikçi politikaları hayata geçireceğiz. Bu mücadeleyi kadın erkek bir arada
vereceğiz. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nden asla
vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İktidara geldiğimizde Genel Başkanımız Sayın
Kemal Kılıçdaroğlu’nun söz verdiği gibi 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ni
yeniden yürürlüğe koyacağız. İki yıl önce İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini
hayata geçirdik. Genel Merkezimizde bir “Alo Şiddet” hattı kurduk. “YaşamHak”
projemiz aracılığıyla 444 82 85 numaralı hattımızı arayan tüm şiddet mağduru
kadın ve çocuklara, 7/24 ücretsiz destek hizmeti verdik, vermeye de devam
ediyoruz. YaşamHak projemiz kapsamında bugüne kadar binlerce kadının hayatına
bire bir dokunduk. 81 ilde 129 gönüllü avukat ekibi kurduk. Bu sürede 1135
kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı duruşmasını takip ettik. Sivil toplum
örgütleri, meslek odaları, barolar ve yerel yönetimlerle 125 protokol
imzaladık. Değerli Basın Mensupları, İktidara geldiğimizde, yol haritamız
hazır. Kadını güçlendirecek eşitlikçi politikaları derhal uygulamaya koyacağız.
Bizlere ülkemizin ve partimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten kalan
büyük bir mücadele mirası var! Hiçbirimiz eşitlik mücadelemizden asla
vazgeçmeyeceğiz! Bugün sokaklara çıkarken, haklarımızı ve demokrasiyi savunmak
için bir arada olacağız, kadın erkek hep birlikte sesimizi yükselteceğiz.”
Haber: Osman Türkçe