Manavgat ilçesinde milattan önce 7. yüzyılda başlayan
yaşantının devam ettiği Side Antik Kenti'nde yerleşim alanları arasındaki
tarihi eserlerin ziyaretçiler tarafından gezilebilmesi için gezi güzergahı
oluşturuluyor.
Önemli turizm merkezlerinden biri olan Side, gerek tarihi
kalıntıları gerekse denizi, sahilleri, otelleriyle yerli ve yabancı çok sayıda
turisti ağırlıyor. Yarım ada şeklinde Pamfilya'nın en önemli liman kenti olan
Side, tarihi geçmişiyle ilgi çekiyor. İlk olarak 1947 yılında başlatılan kazı çalışmalarıyla
milattan önce 7. yüzyıl ile milattan sonra 7. yüzyıl arasında kesintisiz
yerleşim yeri olarak kullanıldığı tespit edilen Side'de, bugün de mahalle
olarak yaşam devam ediyor.
Günlük hayatın sürdüğü bölgede kazı çalışmalarından çıkan
eserlerin ziyarete açılabilmesi ve geçmişin izlerinin korunabilmesi amacıyla
Kültür ve Turizm Bakanlığınca geçen yıl kasımda gezi güzergahı oluşturulması
için hummalı bir çalışma başlatıldı. Bölgede bir yandan kazı devam ederken bir
yandan konservasyon ve restorasyon faaliyetleri yürütülüyor.
Kaçak Yapılar Yıkılarak Altındaki Eserler Gün Yüzüne
Çıkarılıyor
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü
Öğretim Üyesi ve Side Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Feriştah
Alanyalı, ticaret ve liman kenti olarak
bilinen Side'deki 76 yıldır kazı çalışmaları yürütüldüğünü söyledi.
Kentte 2014 yılından bu yana birinci ve üçüncü derece ile
kentsel ve üçüncü derece sit alanları şeklinde koruma süreci başlatıldığını
anlatan Alanyalı, tiyatro ile liman arasında kalan kentsel ve üçüncü derece sit
alanı bölgesinde vatandaşların yoğun bir şekilde yaşadığını belirtti. Bu
nedenle kazı bölgelerinin büyük bir bölümünün özel mülkiyette yer aldığını
ifade eden Alanyalı, şunları söyledi:
"Özel mülkiyet kaçak yapılarla doluydu, bu yapılar
yıkıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve parsel sahiplerinin desteğiyle bu
parsellerde kazıları yürütüyoruz. Sistematik kazılar yapıyoruz, arkasından
konservasyon ve restorasyon çalışmalarını yürütüyoruz. Daha sonra da parsel
sahibi koruma amaçlı imar planının öngördüğü şekilde yeniden yapılaşma hakkına
sahip oluyor. Burada gerçekten bir kent arkeolojisi yürütülmekte. Kaçak yapılar
yıkıldıktan sonra altından çıkan eserler sergileniyor, ilk yıllarda daha çok
cam mekan altında sergilenirken son yıllarda eğer teknik koşullar mümkün
kılarsa bu antik yapıların içinde gezilebilecek şekilde bir düzenleme
yapılıyor. Bir tarafta modern yaşam devam ederken aynı parselin içinde bir
taraftan da açığa çıkarılan kalıntılar ziyaretçilere izletilebiliyor. Bence bu Side
konumunda olan antik kentler için güzel bir örnek oldu."
Antik kentin çok geniş bir alana yayıldığını dile getiren
Alanyalı, kentsel ve üçüncü derece arkeolojik sit alanında kazı çalışmalarının
150 parsele yaklaştığını bildirdi.
Prof. Dr. Alanyalı, kentte sürdürülen kazıların bilim
dünyasına büyük katkı sunduğunu vurguladı. Side Antik Kenti'nin kapsamlı bir
kent planını çıkarabildiklerini kaydeden Alanyalı, "Son yıllarda
yaptığımız araştırmalar, milattan önce 7. yüzyıldan milattan sonra 7. yüzyıla
arasında kesintisiz bir yerleşim olduğunu gösterdi. Bu bilim dünyası için son
derece önemli." dedi.
Özel mülkiyette yapılan kazılarda da kente ait çok önemli
yapıların açığa çıkarıldığını dile getiren Alanyalı, varlığından haberdar
olmadıkları bir liman agorasının, bunun yanında bir gümrük binasının gün yüzüne
çıktığını söyledi.
Ayrıca Serapis ve Aphrodite tapınakları, Sinagog ve çok
sayıda konut, çeşitli yazıtlar gibi 1400 yıllık kentleşme sürecinin takip
edilebileceği yapıları tespit ettiklerini aktaran Alanyalı, kazı çalışmalarında
bugüne kadar çok yol kaydettiklerini ancak çalışmaların daha da devam edeceğini
bildirdi.
Side'de Antik Ve Modern Kent İç İçe
Side'nin önemli bir turizm kenti olduğunun altını çizen
Alanyalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Side yerli ve yabancı çok ziyaret alan bir antik kent,
aynı zamanda da modern bir yerleşim. Böyle olunca bakanımız Mehmet Nuri
Ersoy'un himayesinde kasımdan bu yana yoğun bir çalışma yürütüyoruz.
Ziyaretçilere kenti anlatabilmek, kentte daha çok vakit geçirmelerini sağlamak
ve buranın sadece modern kentten ibaret olmadığını, antik kent ile modern
yaşamın birlikte devam ettiğini gösterebilmek için ağırlıklı olarak
konservasyon ve restorasyon çalışmalarına başladık. Bu bence Side araştırma
tarihçesi açısından da bir dönüm noktası oldu. Kasımdan bu yana Kültür ve
Turizm Bakanlığının desteğiyle arkeologlar, mimarlar, restoratörler ile çok
sayıda projeyi bir arada yürütüyoruz. Projeleri mayısa kadar büyük oranda
tamamlamayı planlıyoruz."
Alanyalı, bu proje sonunda da üç katlı anıtsal çeşmenin
restarosyonunu da başlayacaklarını kaydetti.
Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği ana caddeleri, rahat
gezilebilecek şekle getireceklerini söyleyen Alanyalı, "Bölgede bir
ziyaretçi gezi güzergahı oluşturmak çok önemli. Gezi güzergahındaki anıtların
bakım ve onarımlarını yapıyoruz." diye konuştu.
Çalışmalar kapsamında anıtsal çeşmede, Athena Tapınağı'nda
ve Hamam-gymnasium Kompleksi'nde restorasyonlarının da devam ettiğini belirten
Alanyalı, bu bölgeyi de en kısa zamanda gezi güzergahıyla düzenleyerek
ziyaretçileri açmayı planladıklarını bildirdi.
Ziyaretçilerin Side'de modern bir şehrin içinde antik
kalıntıları gezebildiklerini, kazıları izleyebildiklerini aktaran Alanyalı,
"Side bu açıdan özel bir kent. Turizmin çok yoğun olduğu bir kentte, arkeologlara
bu tür kentler başka sorumluluklar da getiriyor. Bizim en önemli çalışmalarımız
bilimsel çalışmalar ama bunun yanında bizim tespit ettiğimiz bilimsel
sonuçları, buraya gelen ziyaretçilerle de paylaşabilecek şekilde düzenlemeler
yapmamız gerekiyor, kasımdan bu yana bakanımızın himayesinde yoğun bir çalışma
gerçekleştiriyoruz." diye konuştu. AA
