Türkiye'de bürokrasinin kimi zaman acıklı, kimi zaman gülünç hallerini hicvetmek için sık sık örnek gösterilen Aziz Nesin'in ''Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz'' romanının farklı bir versiyonu Antalya'da yaşanıyor.

Evini, işini, tüm mal varlığını kaybedip, bir pansiyon odasında yaşamak zorunda kalan Muhammet Ercan Yardım (47), evde değil de, pansiyonda yaşadığı için ikametgah belgesi alamıyor.

İkametgah belgesi olmadığı için de iş başvuruları kabul edilmeyen, sağlık kurumlarına başvurmak için ihtiyacı olan Yeşil Kart'ı da alamayan Muhammet Ercan yardım, işsiz, beş parasız olmasına rağmen, bir benzin istasyonunda önünü kesen banka görevlisinin kendisine ''Gold'' kredi kartı vermesini ise, ''Fıkra gibi'' sözleriyle nitelendiriyor.

Muhammet Ercan Yardım, yaşam hikayesini ve başından geçenleri kimi zaman hüzünlenerek, kimi zaman öfkelenerek, kimi zaman da gülerek anlattı.

Berlin'de yaşarken, eşinden ayrıldığını ve 2006 yılında Antalya'ya yerleştiğini söyleyen Muhammet Ercan Yardım, bir internet kafe açtığını, ancak yanlış kararları yüzünden 3 ay gibi kısa bir sürede iflas ettiğini, bu yüzden de evini satıp borçlarını ödemek zorunda kaldığını söyledi.

Elinde kalan bir miktar parayla, 6 aylık kirasını ödeyip, Kaleiçi'ndeki bir pansiyona yerleştiğini kaydeden Yardım, başından geçenleri şöyle sıraladı: ''Berlin'den Antalya'ya göç ettiğimde, ikametgahım, sahibi olduğum daireydi. Ancak dairemi satmak zorunda kaldım. Satın alan kişi daireyi kiraladığı için, kiracı kontratla birlikte muhtarlık ve Nüfus Müdürlüğüne giderek, adres bildirimini yapmış. Dolayısıyla benim ikametgahım otomatik olarak düşmüş oldu. Sürekli olarak pansiyonda yaşamama rağmen, o tarihten beri resmi bir ikametgahım yok. Çeşitli kereler iş başvurusunda bulundum. Kabul edildiğim halde ikametgah belgesi ibraz edemediğim için işe başlatılmadım. Bu arada, kasık fıtığından rahatsızlandım. Hastanelere kabul edilmedim. Çünkü ne sosyal güvencem vardı ne de yeşil kartım... Yeşil kart başvurusunda istenen belgeler arasında da ikametgah ilmuhaberi bulunuyor. Ameliyatımı, durumumu anlatmak için gittiğim Valilikte bana kötü davranan bir bürokratı şikayet için gittiğim Adliye'de bir savcının özel ilişkilerini kullanarak gönderdiği hastanedeki doktor yaptı. Ancak, ameliyat masrafları karşılığında senet imzaladım. Yeşil kartımı götürünce senet iptal edilecek. Ama yeşil kart alamıyorum ki...''

Nüfus Müdürlüğü'ne her başvurusunda, kendisine ikametgah verilebilmesi için bir konutta sürekli oturuyor olmak şartının hatırlatıldığına değinen Muhammet Ercan Yardım, otel, motel, pansiyon gibi tesisler ''geçici konaklama yerleri'' sayıldığından daimi ikametgah olarak konakladığı pansiyonun kabul edilmediğinden yakındı.

Pansiyonun yasa gereği, her gün mahalli karakola pansiyonda konaklayanların kimlik bilgilerini ilettiğini anlatan Yardım, ''Karakola gittim. (Her gün benim bu pansiyonda konakladığım size bildiriliyor. Bu durumu belgeler misiniz) dediğimde, bana böyle bir uygulamaları olmadığını söyleyerek, kapıyı gösterdiler'' diye konuştu.

Nüfus cüzdanındaki fotoğrafının yıprandığını, nüfus cüzdanını değiştirmek için başvurduğu Nüfus Müdürlüğü'nde de kimliğini değiştirebilmek için ikametgah istendiğini kaydeden Yardım, ''Sanki bana ikametgah veriyorlarmış gibi, üstüne ikametgah istiyorlar. İkametgah belgesi sunamadığım için yıpranan nüfus cüzdanımı da yeniletemedim'' dedi.

İkametgah belgesi yüzünden daimi bir iş bulamadığı için yaşamını güçlükle sürdürdüğüne de işaret eden Muhammet Ercan Yardım, ''İşim yok, aylık 200 lira olan pansiyon ücretini de pansiyonun temizliğini yaparak ödeyebiliyorum'' diye konuştu.

 

''İşim Yok Gold Kredi Kartım Var''     

İnternet kafe işlettiği dönemde bankaya kredi kartı için başvurduğunda, ''Size kredi kartı verebilmemiz için bizimle 3-4 ay çalışmanız gerekli'' diyerek, talebinin geri çevrildiğine işaret eden Muhammet Ercan Yardım, başından geçen ''fıkra gibi'' diye nitelendirdiği anılarından birini şöyle dile getirdi: ''İşyerim, gayrimenkulüm varken banka bana kredi kartı vermemişti. Oysa, geçen yıl, bir arkadaşımdan emanet aldığım otomobile benzin almak için bir akaryakıt istasyonuna girdiğimde, orada geçici olarak kredi kartı pazarlayan bir banka görevlisi geldi, önce otomobile, sonra bana baktı, kredi kartı isteyip istemediğimi sordu. (İşim yok, pansiyonda konaklıyorum) dememe rağmen, adres bilgim olarak pansiyonu kabul etti ve pansiyona 'Gold' kredi kartı geldi. Kredi kartı limitini son kuruşuna kadar harcadım ama ödeyemedim. Şimdi pansiyon adresime borcumu ödemem için yazı geliyor. Param yok, malım, mülküm yok ki nasıl ödeyeyim. Gold kartımın yanında iki ayrı banka daha benzer yöntemlerle bana kredi kartı verdi. Devlet bana ikametgah belgesi vermiyor ama bankalar kredi kartı vermekte sakınca görmüyor. Fıkra gibi değil mi?''

    

Suça Teşvik Ediyorlar     

Sorununu anlatmak için geçen yıl gittiği Antalya Valiliğinde, adını hatırlamadığı bir görevlinin kendisine, ''Ev tutman lazım'' dediğini, ev tutacak parası olmadığını söyleyince de kendisini azarladığını ve ''Bir daha valiliğe gelme'' dediğini öne süren Yardım, ''Yıllarca Almanya'da yaşadım. Berlin'e gittiğim ilk gün Alman makamları bana ikametgah verdi. Türkiye'ye döndüm ve hayatımda ilk kez devletten bir belge istedim ama vermiyorlar'' diye konuştu.

Sorununu anlattığı bazı kişilerin kendisine, ''Bir tanıdığının boş bir evi yok mu? Göstermelik bir kira kontratı düzenle, git muhtara kaydını yaptır'' dediklerini söyleyen Yardım, ''Beni suça teşvik ediyorlar. Gerçekten düzmece bir kira kontratıyla ikametgah alabilirim ama ben böyle bir yola başvurmak istemiyorum ki'' dedi.

    

Nüfus Müdürlüğü'nün Görüşü    

Antalya Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü yetkilileri ise, ikametgah belgesi verilebilmesi için vatandaşın bir konutu adres göstermesi gerektiğini bildirdiler. Belediyelerin adrese dayalı nüfus kayıt sistemine, tüm konutların adresini girdiğini, konaklama tesislerinin sisteme dahil edilmediğini belirten yetkililer, ''Pansiyon, otel gibi tesislerde uzun süreli konaklama yapılması diye bir düzenleme yok kanunda'' dediler.