Ölmek kolaydı, asıl mesele yaşamak. Neydi aşıkların söylediği o sihirli cümle: “Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm, ben senin için yaşamayı göze almışım.”Aşıklar bu işi biliyor. “Aşk Haramdır. Obezite gibi. Her şeyin aşırısı haram olduğu gibi sevginin de aşırısı haramdır” diyen Prof. Dr. İlhami Güler'e itibar etmemek lazım. Hastalık, kabul. Aşırısı yanlış, kabul. Ama aşık olmadan aşkı anlayamayız ki.

Aşk; ‘yaşamanın dibi.' Yaşamak lazım o zaman. “Hayatı aşkla yaşamak” kitabı hayatıma yön veren kitaplardandır. Yavuz Bahadıroğlu'nun tok sesi kulaklarımda; “Aşk ayıp, sevgi zaaf değil”

Mevsim mevsim, dilim dilim an be an ömrü doldurmalı. Çaresizlikler var, sıkıntılar var, hüzün hep var. Olmasaydı daha mı iyi olurdu. Hayır, bir çeşit saray zindanı. Hep tatlı mide bulandırır. Düşünün sıfır sorun, sıfır acı, sıfır gözyaşı. Hiç başarıyı tatmamış bir kahraman olamadığımızı düşünmek dahi istemeyiz sanırım. İncinmemişsiniz, kırılmamışsınız, düşüp ayağa kalkmamışsınız. Ve hiç çaresiz kalıp, çaresizlerin çaresinin kapısına dayanmamışsınız. Hamd nedir, acizlik nedir bilmemişsiniz.

Sanmıyorum isteyen olmuştur hep ama hep yolundalığı. Biz insanlar sıkılırız. Sıkıntılıyız ya, yazgımız da ‘bela' dedik ya istekliyiz işte.

Dünya bize verildiğinden beri ‘yaşam' arzumuz. Tercihi de bize ait.

İster dolu dolu, ister boşu boşuna.

İster yaşadığın bu günü ömründen eksilen bir günün hikmetiyle düşün, ister yarını düşünmeden hesapsızca günet gününü.

İster vardır bir sebebi de, İster kahret yazgına.

İster bir sonsuzluk var sonda da de, İster nasıl olsa bir son var de.

İster temizle her defasında kirlenmişliğini, İster kirlet her defasında temizlenebilecekleri.

İster çileyle vakıf ol hayatın özüne, İster çilene yetemeden er sonuna yaşamının.

İster fikrindeki harikuladelikleri zikret, İstersen zikret dur ham'lığını.

İster özüne öz kat, ister tozuna toz.

İster baki olana tabi ol, ister fena olana.

İster sev içindekileri, ister sav senden değilmişçesine.

İster nefes ol can ver yok olana, İster nihayet ol, yok et var olanı.

İster şükret sultan ol köşklerde, İster küfret, odun ol ateşlerde.

Sen nasıl istersen…

İster ‘yaşa' ömrüne ömür kat, ister öl ceset ol ahirine dek.

Yaşamak istiyorum; yaşanmış tüm ıskalamışlıklarımla,

Yaşamak istiyorum; dünyanın tüm rahatsızlıklarıyla,

Yaşamak istiyorum; kırılmışlık, gariplik, yalnızlık, aldatılmışlık, yavaşlık, açlık, hasret, üzüntü ve dahi bir çok eksikliklerimle…

Aldığım nefesi vermenin ardından tekrar nefes almak da ‘özgürlüğü yaşamın'…