Ak Parti Serik İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi'ne tek aday olarak giren Hasan Kozan üçüncü dönemine başladı.

Ak parti kongreleri geleneği üzere tek aday ve tek liste ile yapılan Ak Parti Serik İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi'nde yeniden başkanlığa seçilen kafan Kozan üçüncü dönemine başladı. İlk dönem atama ile gelen daha sonra 2014 Kasım ayında seçimle ikinci kez gelen Kozan Cumartesi günü yapılan Ak Parti Serik İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi sonucunda da üçüncü kez başkanlığa seçildi.

Ak Parti Serik İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi Cumartesi günü Serik Belediye Toplantı Salonu'nda yapıldı. Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Ak Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Ak Parti Antalya Milletvekilleri Atay Uslu, Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç, Hüseyin Samani, Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, İstanbul Milletvekili Erkan Kandemir, Serik Belediye Başkanı Prof. Dr. Ramazan Çalık, ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, muhtarlar, vatandaşlar ve partililer katıldılar.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması sonrasında kongre divanı oluştu. Divan Başkanlığını Samsun Milletvekili Fuat Köktaş'ın yaptığı kongrenin açılış konuşmasını yapan Ak Parti Serik İlçe Başkanı Hasan Kozan şunları söyledi; ''Bu davanın bir ferdi neferi olmaktan onur duyduğumu öncelikle ifade etmek istiyorum. Bu yolda bizleri aynı çatı altında buluşturan, siyaset yapma şansı veren kurucu liderimiz, ezilenlerin gür sesi, suskun dünyanın hür sesi, gücünü milletten alan Gene Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan; tüm yol arkadaşlarından, kuruluştan bugüne teşkilat mensuplarımızdan, emek veren omuz veren tüm milletimizden Allah razı olsun.

2001 Yılında "kimsesizlerin kimsesi olacağız" düsturuyla çıktığımız bu yolda, Ak Parti iktidarında geçen 15 yılda ihanetlere ve birçok etrafımızdaki sorunlara rağmen emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ak Parti Serik İlçe teşkilatı Yönetimi olarak, göreve geldiğimiz günden beri üyelerimiz ve tüm teşkilatımızla yoğun bir çalışma gerçekleştirdik ve çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Ak Parti Serik Teşkilatı olarak üye çalışmalarına da ayrıca önem verdik. 2014 yılında 11 bin 854 olan üye sayımız bugün itibariyle yaklaşık %40 artışla 16 bin 506'ya ulaştı.

Ak Parti Serik Teşkilatımız olarak; ülkemizin tarihinde gördüğü en büyük ihanet olan 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı ilk anlardan itibaren ilçemizde tüm halkımızı meydana çağırarak karşı çıktık ve 27 gün boyunca da ülkemize karşı yapılan alçakça ihanete karşı demokrasi nöbetlerimizi tuttuk.

Ak Parti Serik Teşkilatı olarak siyasi çalışmalarımız yanında eğitim faaliyetlerine de önem verdik.
Geleceğin Türkiye'sinin şekillenmesinde hem siyasi hem de kültürel donanım kazandırmak, siyasi hassasiyetleri geliştirmek amacıyla partimizin önemli bir hizmeti olan Siyaset Akademisine bu dönem 220 kişi ile katılmanın gururunu yaşadık. Yine Teşkilatımız olarak ilçemizde bulunan kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ziyaretlerimize vatandaşlarımıza daha iyi hizmet götürülmesi hususunda istişarelerde bulunduk. Teşkilatımız 2019 seçimlerine tüm birimleriyle şimdiden hazırlanmaya başlamıştır. Gerçekleşen kongremiz sonrasında geçmişte yaptığımız çalışmanın, bir fazlasını yapmak, gece gündüz çalışma ile netice almak için şimdiden bir heyecan içinde olduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu dönemde birlikte çalıştığımız, omuz omuza mücadele verdiğimiz başta ana kademe, kadın ve gençlik kolları teşkilatımıza, bizlerin her zaman yanında olan İl Başkanımız Av. Rıza Sümer'e, Sayın Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'na, milletvekillerimize, Büyükşehir Belediye Başkanımız Menderes Türel'e, Serik Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ramazan Çalık ve meclis üyelerimize, partimizin her kademesinde emek ve katkı koyan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Serik Belediye Başkanı Prof. Dr. Ramazan Çalık ise konuşmasında; ''Millete hizmet yolunda başarının üç temel şartı var. Birincisi samimi olacağız. Allah Resul'ünün din için bir tarifi var. Diyor 'ki din samimiyettir. Millete ve devlete hizmet yolunda samimi olacağız. İkincisi çalışmaktır. Millete hizmet yolunda geceyi gündüze katarak çalışmak. Allaha güveneceğiz fiili duamızı yaparak muhakkak çok çalışacağız.  Bu niyetle işimiz gücümüz Serik dedik ve çıktık yola. Dertlilerle beraber olmak ve ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını gidermek için siyaset yapacağız. Bu yolda çalışacağız. Aksi halde üzülürüz. Üçüncü olmazsa olmaz şart şudur; ehliyet ve liyakati gözeteceğiz. Aksi takdirde başaramayız. Belediyede, üretimde, bilimde her yerde ehliyet ve liyakati esas almak, adaleti ve devletin yaşamasını mümkün kılar. Teşkilatta da, millete hizmette de istikrar önemlidir. Milletten başka kimseye borcumuz yok. Bir takım güç odaklarına değil hakka sadakat göstereceğiz. Halk bize değil biz halka gideceğiz. Seriklinin hakkını yerde bırakmayacağız. Çalışacağız çok çalışacağız. Bir ve beraber olalım iri olalım diri olalım. Yüce rabbimden duam budur. Kongremizin Serik'imiz, Antalya'mız ve ülkemiz için hayırlı olmasını yüce rabbimden niyaz ediyor, teşkilatımızda yeniden görev alan ve bu dönemde göreve gelecek arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Allah utandırmasın.'' Dedi

 

Daha sonra ise sırasıyla kürsüye davet edilen, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Ak Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan ve Ak Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer konuşmalarını yaptılar.

Kongrede son olarak kürsüye gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Mahir Ünal konuşmasında şunlar ifade etti; ''Cumhurbaşkanımız diyor ya metal yorgunluğu, sakın ola ki metal yorgunluğunu üstünüze alınmayın. Cumhurbaşkanımızın söylediği şeyi iyi anlamak lazım, metal yorgunluğu nedir? Gönül ve nefsinize sorun, eğer ilk günkü aşkınızı, önceliklerinizi kaybettiyseniz, bu ruhla, inançla ve heyecanla hareket etmiyorsanız, öncelikleriniz değişmişse, o zaman deyin ki bir dakika bende metal yorgunluğu var. Cumhurbaşkanımızın kastettiği budur. Nefsinize, ruhunuza, vicdanınıza sorun yola çıkarken o günkü aşkınızı, heyecanınızı hissetmiyorsanız, öncelikleriniz değişmişse, vatan, bayrak, devletin bekası söz konusu olduğunda sağına ve soluna bakınmadan ben varım, sorumlu olan benim diyemiyorsanız işte metal yorgunusunuz. Cumhurbaşkanımız işte bu istikamet üzerine bütün teşkilatlarını uyarıyor. Nefsinizi gözden geçirin, bir durum muhasebesi yapın diyor. Çünkü biz daha yeni başlıyoruz. Biz ikinci atılım döneminde Türkiye'yi 2023'e, 2053'e taşıyacak olanlarız."

AYNI DİLİ KONUŞUYORLAR

Mevcut fotoğrafa bakınca Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika'da doğrudan Türkiye'yi hedef alan siyasi ve devlet adamları olduğunu belirten Mahir Ünal, ''İçerideki bir parti, anamuhalefet partisi neden aynı zihniyetle hareket ediyor? Önümüzdeki günlerde eğer gerçekleştirilirse CHP'nin SDP ile Almanya'da ortak bir etkinliği olacak. Bakıyorsunuz CHP'nin bir milletvekili çıkıyor Türkiye'nin terörle mücadelede kullandığı İHA'ların kullanılmaması gerektiğini konusunda açıklama yapıyor. Ya da bakıyorsunuz bu milletin ak sütü gibi helal oylarıyla seçtiği meşru hükümete yurt dışındaki Türkiye karşıtlarının dili ve söylemiyle konuşuyorlar. Ya da son 4 yıldır ölümüne mücadele ettiğimiz FETÖ terör örgütüyle aynı dilde konuşuyorlar. Düşmanlık başka muhalefet başka bir şeydir. Bazı ülkeler Türkiye'ye düşmanlık yapabilir, düşmanca bir tavır takınabilirler. Ama içeride bir siyasi partinin düşmanca tavır takınması kabul edilebilir değil" diye konuştu.


'BU YAPININ SÖZCÜLÜĞÜNÜ ÜSTLENDİNİZ'

Devletin FETÖ ile 2013'ten itibaren doğrudan mücadele etmeye başladığını kaydeden Ünal, "Devlet bu yapıyla mücadele etmeye başladıktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ne yaptı hatırlayın. Gözaltına kalkan oldular mı, paralel devlet yapılanmasının mensuplarıyla ilgili adliyelerde milletvekilleri avukat sıfatıyla müdahil oldular mı? Biz mücadele etmeye başladık, peki siz, bu yapıya kalkan oldunuz. Ve özellikle bu yapının sözcülüğünü üstlendiniz" dedi.

ÇOK TEHLİKELİ BİR DİL VE SÖYLEM

CHP'nin 15 Temmuz'a yönelik 'tiyatro, kontrollü darbe, öngörülen ama önlenmeyen' gibi sözlerini eleştiren Ünal, şöyle devam etti: ''Bugün çok tehlikeli bir dil ve söylem kullanıyorlar. 'Türkiye'de adalet yok, Türkiye'de mahkemeler adalet dağıtmıyor. Türkiye'de yargı iktidardan talimat alıyor'. Bunları içeriye dönük söylemiyorlar, dışarıya dönük söylüyorlar. Çünkü yarın bu davalarla ilgili AİHM'ye gidildiğinde, AİHM'ye altlık oluşturuyorlar. Bu davaların bozulması için altlık oluşturuyorlar. Şimdi, 'efendim savunma hakkı kutsaldır, siz savunma konusunda da adil davranmıyorsunuz' diyorlar. Yine içeri değil dışarıya konuşuyorlar. Amaçları ne? Türkiye'deki yargılamaların adil olmadığı mesajını dünyaya vermek. Bu millet bu oyunu görüyor ve bu millet Allah'ın izniyle bu oyunu da bozar."

Haber: Osman Türkçe